günün ikinci sigarası, dünün kaçıncı bilmiyorum...
saat eylül'ü dört geçiyor...
şimdi ve buradayla ilgili tek düşündüğüm işte bunlar.
kesin özlü sözler söyleyen bir antik dönem bilgesiydi; geçmişle ilgilenenleri ahmaklıkla suçlamış şimdi ve gelecekle meşgul olanlara ise övgü dolu bi kaç laf etmişti.
fakat merakım, geçmiş ve gelecekle meşgul olanlar ile ilgili. peki bunların hali nice olacak, hem ahmak hemde zeki kriterlerinden puan alan bu arkadaşların artistik puanları nedir?
ben bol gönüllü davranılmasından yanayım 9.99 filan mesela?
o zamanın içerisindeyken sadece olması gereken oluyormuş gibidir de üzerinden bir gün geçmeyiversin böyle tılsımlı büyülü bir şeye dönüşür yaşanan. üzüntü vericiyse belki tılsımlı bi üzüntü çocukluktan kalma, mutluluk vericiyse şimdide asla yakalanmayan bi mutluluk. zaman eklendiği yaşantıyı olduğundan fazla bir hale getiriyor gibi, belki eksilterek hatırladığımızdan hep ya da eklediğimizden eksik kalmasın diye.
zaman algılarımla oynuyorsun!
peki olmamış olanı kurgulamaya harcadığımız zamana ne demeli, henüz zamanın eli değmemiş olan "olacak". hep daha korkutucu, daha heyecan verici daha bişe o "olacak"... tassavurlarımız hep olandan daha fazlasına doğru. herhangi birşey olduğundaysa olması gerekenden daha başka bir şey olmuyordur zira şimdiyle ilişkimiz ya henüz olmamışken yada geçmişte kalmışken kuruluyor. belki de buyüzden kurulmuyor.
eveet... bunca savunmadan sonra şimdiye sahip çıkamayan ahmakların bir üyesi olarak artistik puanımı bekliyorum.