Cuma, Ocak 16, 2009

taedium vitae

taedium vitae yaşamdan nefret etmek denilebilir, sartre'ın bunaltısı gibi değil ama bu, yani bunalmak aynı zamanda bi de tiksinmek nefretle dolu yaşamak yaşamsal olandan herşeyden tiksinmek gerekirse; ziyadesiyle zarar da vermek herhangi bir kar zarar ilişkisi gütmeden.

ahlaksız olan bir dünya da tüm bu aklaksızlıkların farkında olarak ahlaklı olmaya devam etmek mümkün olmuyorsa acaba tümden ahlaksız olmak, ahlaksızların ahlaksızı olmak mı doğrusu? dünyanın adaletsizliği uğruna çekilen acılar bir insanı giderek bir caniye mi dönüştürür? bir insan nereye kadar acı çeker, acı çekmek acı çektirene mi yol açar?

önce vazgeçmek gerek. anne ya da babanın olmadığı yerde suçluluk duygusunun daha az olucağına bahse varım.