Pazartesi, Mayıs 01, 2006

hayat tekrarları sever


1.50 boylarında küçücük bi kadın girdi içeri. çekingen adımlarla. ne kadar güvensiz bakıyor bana. kırılgan bi sesi var. küçücük bi kadın sesi de küçük.
"buyrun şöyle oturabilirsiniz"
kızı yanlış düşünmüş, aslında çok istemiş onun doğmasını hatta doktora gitmiş günlerce çok seviyormuş kızını. bir tek flörte karşıymış. yalan söylemiş kızı çok üzülmüş. ablası istedi diye doğduğunu düşünmüş kızı oysa çok yanlışmış, isteyerek doğurmuş cansu'yu.
"ablası BAL'da okudu, ders yönünden hiç şikayetimiz olmadı".
ablası daha akıllı. annesinin ablasını daha çok sevdiğini düşünmüş cansu.
"cansunun uydurmaları işte" onaylasam ah bi onaylasam onu uydurmuş işte desek.
o kadar özenli ki kelimeleri seçerken, çok güvensiz. alışık değil, bir yabancıyla böylesine konuşmaya. iyi bir intiba da bırakmak istiyor belli ki. ama işte girdiği ilk andan kızının adını andığından beri saydam gözleri. bir su perdesi var gözlerinde onun ardından konuşuyor. acaba yaşlılıktan mı böyle gözleri. ne kadar güvensiz. akvaryum gibi gözleri kapalı ve sulu. gözleri de sesine benziyor.
"ben 1953 doğumluyum, bizim zamanımızda ...." annemden daha yaşlı, annemin de gözleri böyle akvaryum olur bazı bazı.
"seni doğuracağıma taş doğursaydım." yorulmuş belli, ondan belki çıkmış ağzından bu sözler.
ben pek konuşmam diyor, küsermiş kırılınca konuşmazmış. bu aralar daha çok sinirlerini kontrol edememeye başlamış.
"küserim ben genelde" gülümsüyor bana.
"sabah kalkıp onlara kahvaltı hazırlamam" yine akvaryum oldu işte gözleri. küsünce kahvaltı hazırlamıyor.
ablası varmış, dersleri hep çok iyiymiş ablasının. ablası "Fen Lisesinde ingilizce öğretmeni". "babannem en çok ablamı severdi" gezmeye götürürmüş babannesi ablasını
"uzun süre gelmezlerdi"
ablası demişki " daha önce hiç söylememiştin" gülümsedi.
"pek söylemiyorum işte"
" ama hala kırgınsınız..." şimdi akvaryum taşıcak
" kırgın... değilim...üzgünüm..." bir şey arıyor odada, kurtarsın onu bu akvaryum taşmasın.
"babannemi çok severdim." gülümsüyoruz.
evet severdi, onaylıyorum onu içimden. babannenizi severdiniz. cansu annesini severdi.
" ben vaktinizi aldım........" gidiyor.
bir yabancının önünde ağlayamaz. gitmeli kapıya doğru ne kadarda küçük bir kadın. kalçaları genişlemiş, gençken güzelmiş belli. alımlı bir yüzü var. arkasını döndü şimdi kapıdan titrek adımlarıyla kayboldu.

hayat tekrarları sever!

Hiç yorum yok: