Çarşamba, Ağustos 01, 2007

meteor yağmuru

çeşme'de başlayan bir süreç oldu, bir hafta boyunca kafamın içinde yazdığım öyküyü tez'i mi yazıyor olmam gerektiği düşüncesiyle erteleyip akşam vakti güneşlenmelerinde kafamın içinde sayfaları doldurmasına izin verdim. sonra bu öykü ucunu bucağını takip edemediğim dallanıp budaklanmalarla çeşme ertesi, toplu taşıma araçlarında, muhabbet ortası suskunluklarında sürmeye devam etti. öykü serpildikçe serpildi ve fakat ben artık başlangıç noktasından oldukça uzaklaştım, üstelik hiç bir cümlesini zihnimin tozlu yaprakları dışında bir yere kaydetmemiş olmamdan, en başını ilk andaki gibi hatırlamam oldukça güçleşti. şimdi son cümlelerini hatırlıyorum. öykü gerçeğe bulaştı, diyaloglara dönüştü, dün gecelerden ilham aldı ve bir şekilde kafamın içindeki uzayda salınıp duran özne, yüklem meteorlarına dönüştü.

"suyun akışı rengi"

"sende benim"

"merdivenden iniş gibiydi yüzün"

"- ne güzel sevmiştin beni
- sen de beni
- evet
- bir daha öyle olmayacak gibi geliyor
- galiba olmayacak
- ne güzeldi
- o ev büyülü gibiydi
- ingiliz kahvaltısı hazırlayacağım diye tutturmuştun
- dalga geçmişti öz
- balkonu hatırlıyor musun, güneşlenirdik orda
- hiç bitmeyen kahvaltılar yapardık, çamur gelirdi
- kedileri sevmeye başlamıştın
- kedileri sevdirmiştin bana"

" kaç böceğin cenazesi kalkar bu diyardan?"

"-hoşlandın di mi o adamdan
-bilmem hoş bi tipti, kıskanç bi aşık gibi davranıyosun
-hayır sadece seni o kadar kolay elde edemeyeceğini bilsin istiyorum
-sersem "

" -28 yaşındayım ve hala salağım, bazı şeylerin değişmesi gerekmez miydi?
-ben 30 kusür yaşındayım ve hala salağım.
-bu daha trajik gibi görünüyor."

" -başıma gelmeyecekler diye bi liste hazırlamış olmalıyım ve hayat serüvenim başıma gelmeyecekler listesinden bir başlığın daha başıma gelmesiyle sürecek sanırım
-herşey insan için be
-bu kadar klişe sana yakışmadı şimdi
-ama sen bu listeyle iyi bi ikili mi oluşturduğunu düşünüyosun?
-pis"

"yere dökülen unun sessizliğindeydi sesin"

"dünyayı kendi ölçeğindeki bir ahlakla değerlendirdiğinden 'o kadar' da değil diyorsun ya, 'o kadar' olabiliyor."

"- dün gece terasta gökyüzünü izlerken, yıldız kaysın lütfen dedim, ne oldu biliyor musun? kaydı.
-ne diledin?
-bir daha kaymasını.
- kaydı mı?
- ı ıh ..."

Hiç yorum yok: