Perşembe, Temmuz 22, 2010

kazananlar için ağıt

iyiler kazan mıyor!
çocukları yalanlarla büyütüyoruz. nerede sevimli bir yalan var, küçük bir çocuk suratında kocaman bir gülümsemeyle "ne muhteşem bir şey bu" dercesine koca gözleriyle izliyor onu. büyümeye direnenlerse devrilen her yılda elinde giderek azalan gerçeklerle başbaşa kalıyor, yeni bir yıl elinde kalan bir diğer gerçeği yalan yapana kadar.

dünya tarihi kazanan kötüler ve kaybeden iyilerle doluyken bunca yazın, çizim... sürekli haksızlığa uğramış insanlarla atıyor kalbim, daha varoluşumun ilk yıllarında yanlış yerde konuşlanmışım işte. kaybedenlerin tarihi... uygunsuzluğun ...

komik olan şu ki; bu gerçekten komik, çocukluğumun mahallesi canlanıyor gözümde, bir bakkal... serin bir gün gibi. insanların dünya barışını nasıl temin edeceklerine dair hiçbir teorinin sahip olmadığı bir naiflikle, bir projeyi tek tek yerleştiriyorum kafamda, elimde ekmek bakkaldan eve doğru ilerlerken. herşey o kadar basitti ki! yetişkinler nasıl da görmez di! biraz büyümek gerekti tüm bunları yapmak için. neden bir çocuğun aklından bunlar geçer?

bu kadar yılı devirmiş olmama rağmen dünya hala boktan bir yer ve ben sanki o çocuktan kurtulamıyorum. ahmakça bir romantizm ve ahmakça bir cesaretsizlikle büyüyemiyorum! "netçeniz bana kötüler?" diye sorsam, manasızca belki güleriz biraz.

Hiç yorum yok: