Perşembe, Mayıs 02, 2013

Children's Story

Sigaraya başlamadım, beklediğim gibi depresyona girdim, beklediğim gibi depresyondan çıktım. beklemek üzerine çok düşündüm, beklemek... hayatta pek çok şeyi henüz pek çok şey hakkında hiçbirşey bilmediğimiz zamanlarda yaşadığımız tecrübelerle yeniden ve yeniden yaşadığımızı yeniden farkettim. mesela beklemek, tek başına geçirdiğim çocukluğumdan annem gelene kadar hayal kurularak geçen bir zaman dilimi, mesela mutluluk büyük bir nestle çikolata ile gelen annem, ya da koluna girdiğim babamla yaptığımız bir yürüyüş. duygu dediğin şey bilgi gibi büyümüyor. orada, yani hiç bir şey bilmezken nasıl yaşanmışsa nasıl korkulmuş, nasıl sevinilmiş nasıl heyecanlanılmışsa, öyle kalıveriyor.

belki tam da bu yüzden birini sevdiğinizde aslında onun çocukluğunu seviyorsunuz, çocukluk halini. üzerine inşa edilmiş olan ne olursa olsun. kendi çocukluğumuzun ebeveynleri olarak büyürken, aradığımız da çocukluğumuza iyi bir baba ve anne olacak başka bir çocuk. kendisine büyüttüğü ebeveyn sizin çocukluğunuza da iyi ebeveynlik yapar mı ki? die, sizinle oynar mı? sizi korur mu? sizi sever mi? sizin mutlu bir çocuk olmanızı dert eder mi? ...

tom waits'den bir çocuk masalı ...

2 yorum:

Kerem Özpolat dedi ki...

Sevmiş olduğum bir kadın babasını anlatırdı bana hep...Siyah beyaz resimlere bakardık arada. O'nu Ankara'daki Gençlik Parkına götürdüğünden, babasının Cinnah Caddesi'nde ağaçların altında yürümekten çok hoşlandığını anlatırdı. Bir gün Cinnah Caddesi'nde yürürken O'na ağaçları işaret ederek, babanı hepsi hala hatırlıyor demiştim hüzünle...

karanliktaparlayancakiltasi dedi ki...

Ne güzel demişsin Kerem.